deniz
Turkish
editEtymology
editFrom Ottoman Turkish دكز, دكیز (deñiz, “sea”), from Proto-Turkic *teŋiŕ.
Pronunciation
editNoun
editdeniz (definite accusative denizi, plural denizler)
Declension
editDerived terms
editcompound nouns
- deniz akıntısı
- deniz alası
- deniz ataşesi
- deniz aynası
- deniz basması
- deniz bilimi
- deniz boyu
- deniz buzu
- deniz çulluğu
- deniz depremi
- deniz feneri (“lighthouse”)
- deniz geçişi
- deniz hamamı
- deniz haritası
- deniz hırsızı
- deniz hukuku
- deniz iklimi
- deniz kabuğu (“seashell”)
- deniz kaplumbağası
- deniz kazı
- deniz kırlangıcı
- deniz kızı (“mermaid”)
- deniz kulağı
- deniz kurdu
- deniz kuvvetleri
- deniz marulu
- deniz mavisi
- deniz menekşesi
- deniz mili
- deniz motoru
- deniz otobüsü
- deniz ördeği
- deniz piyadesi
- deniz rezenesi
- deniz sarmaşığı
- deniz seviyesi
- deniz suyu
- deniz şortu (“swimshorts”)
- deniz tavşancılı
- deniz tutması
- deniz uçağı
- deniz üssü
- deniz yeli
- deniz yılanı
- deniz yolu
- deniz yosunu
- deniz yüksekliği
- denizaltı (“submarine”)
- denizanası (“jellyfish”)
- denizaslanı (“sea lion”)
- denizatı (“sea horse”)
- denizaygırı
- denizayısı
- denizçakısı
- denizgergedanı
- denizgülü
- denizgüzeli
- denizhıyarı
- denizısırganları
- denizibiği
- deniziğnesi
- denizineği
- denizkadayıfı
- denizkedisi
- denizkestanesi
- denizkızı
- denizkozalağı
- denizköpüğü
- denizkulağı
- denizlaleleri
- denizmaymunu
- denizörümceği
- denizpalamudu
- denizpelidi
- denizpırasası
- denizşakayığı
- deniztarağı
- deniztavşanı
- deniztilkisi
- denizüzümü
- denizyıldızı (“starfish”)
- Akdeniz (“Mediterranean Sea”)
- Baltık Denizi (“Baltic Sea”)
- Ege Denizi (“Aegean Sea”)
- Hazar Denizi (“Caspian Sea”)
- İrlanda Denizi (“Irish Sea”)
- Karadeniz (“Black Sea”)
- Kızıldeniz (“Red Sea”)
- Marmara Denizi (“Sea of Marmara”)